ENDOSKOPİK SİNÜS CERRAHİSİ
SİNÜZİT
Yüz bölgesinde, burun etrafında bulunan kemik boşluklarına sinüs, iltihaplarına da sinüzit denir, 4 bölgede iki taraflı olmak üzere 8 adet sinüs vardır.
Frontal sinüsler; gözlerin üst kısmında alın bölgesinde bulunan sinüslerdir. Büyüklüğü kişiden kişiye değişir. Bazı kimselerde hiç bulunmadığı gibi çok büyük hacimde olanlarda vardır.
Etmoid sinüsler; gözlerin arasında, burun köprüsünün arkasında kalan sinüslerdir. Bu sinüslerin diğer sinüslerden farkı tek bir boşluk olmayıp birbirinden ince kemik yapılarla ayrılan odacıklardan oluşmasıdır.
Maksiler sinüsler ; sağ ve sol yanakta, gözün altında bulunan ve tek boşluktan oluşan sinüslerdir. Sinüslerin tabanını damak ve dişler oluşturur, sinüs ağrısı dişlere vurur.
Sfenoid sinüsler; burunun arkasında, beyin ile komşuluk yapan sinüslerdir. Hipofiz bezi sinüsün arka üst bölümündedir, göz siniri ve beyin damarları ile komşudur.
Paranazal sinüsler, solunan havanın ısıtılıp, nemlendirilmesini sağla. Sesin kişiye özgü şeklini oluşturmaya yardım eder. Sinüslerin iltihaplanmasına sinüzit denir.
Sinüzit nedenleri; septum deviasyonu, polipler, tümörler, sigara, soğuk algınlığı, allerjiler, kirli hava ve vücut direnci düşüklüğü sık sinüzit nedenleridir.
Sinüzit belirtileri; burun tıkanıklığı, yüz bölgesinde zonklayıcı tarzda künt ağrı, ağrının yeri genelde iltihaplanan sinüse göredir. Geniz akıntısı sarı yeşil yapışkan pis kokulu bir akıntı olur, ağız kokusu yapar. Kulaklarda tıkanıklık, basınç hissi olur.
Sinüzitin tanısı; alın aynası (klar aynası) veya endoskopik muayene ile kolay konur. Tanı konulduktan sonra önce ilaç tedavisi 10-14 gün, geniş spektrumlu antibiyotik, nazal dekonjestan ve ağrı kesiciler verilir. İlaç tedavisi ile iyileşmeyen hastaları tekrar muayene edip, tomografisini çektirip hangi sinüsler kapalı ise ona göre cerrahi tedavi uygulanır. Ameliyatlar endoskoplarla kamera eşliğinde yapılmaktadır, buna endoskopik sinüs cerrahisi denir.
Burada amaç hastalıklı dokuları temizlemek, sinüslerin kanallarını açıp sinüslerin rahat boşalmasını ve havalanmasını sağlamaktır. Aynı anda septum deviasyonu varsa düzeltilir, konkalar küçültülür.
Endoskopik sinüs cerrahisi, endoskop ve kamera eşliğinde genel anestezi altında, burun içerisinden özel cerrahi aletlerle yapılmaktadır. Burun içerisindeki patolojiler endoskop yardımı ile temizlenebildiği gibi, endoskopik bakı altında etraf dokulara zarar vermeden sinüs kanalları açılarak sinüsler boşaltılır.
Endoskopik frontal sinüs ameliyatı; sinüsler içerisinde ameliyatı en zor olanıdır, etmoid sinüsleri boşaltarak frontale ulaşılabileceği gibi, intak bulla tekniği ile etmoid sinüsleri açmadan frontal sinüsü boşaltabiliriz. Endoskop ile frontal sinüse girince alın bölgesinde ışık reflesi görünüyorsa, frontal sinüsün boşaldığını gösterir, buna transillüminasyon testi denir.
Endoskopik sfenoid Sinüs ameliyatı; sfenoid sinüse endoskopik müdahele iki yolla olur, transetmoideal ve transnazal yaklaşımla, transnazal yaklaşım, ostium veya trans septal yolla olur. Tüm bunlarda amaç patolojiyi çok iyi belirleyip, etraf dokulara zarar vermeden sinüsleri boşaltmaktır.
Maksiller sinüse endoskopik müdahele; iki yolla olur, burun içerisinden veya fossa kaninadan trokar ile girerek olmaktadır. Maksiller sinüse müdahele şekli patolojiye bağlıdır, genelde kistik oluşumlar trokar ile daha kolay temizlenir ve az travmatiktir.
Endoskopik paranazal sinüs tümör cerrahisi; burun ve sinüslerdeki iyi veya kötü huylu tümörlerin ameliyatları da endoskop ile yapılabilmektedir.
Endoskopik Sinüs cerrahisi, minimal invaziv cerrahi olması nedeni ile, göz yaşı kesesi tıkanıklığı ameliyatlarında (endoskopik DSR), hipofiz bezi adenomlarının cerrahi tedavisinde (endoskopik hipofizektomi) ve hatta orta beyin tümör ameliyatlarında tercih edilmektedir.
Burun ve sinüslerin etrafında; damarlar, beyin, göz, göz siniri, göz yaşı kanalı gibi önemli organların olması, ameliyattta kullanılan endoskop, aspiratör, cerrahi aletler ile burun içerisinde dar bir alanda çalışılması, endoskopik sinüs cerrahisinin kolay olmadığının göstergesidir. Ameliyat planlanacak hastalarda sinüsleri değerlendirmek için ameliyat öncesi paranazal sinüs tomografisi çok önemlidir mutlaka çekilmeli, ameliyattan belli bir süre sonra sinüs tomografisi çekilerek öncesi ile karşılaştırılabilir.
Ameliyatın süresi, sinüslerdeki dolgunluğa, septum deviasyonuna ve konkaların durumuna güre değişir, tek bir sinüse müdahele 15-20 dakika iken, tüm sinüsler dolu ve septum deviasyonuda varsa ameliyat süresi 3 saati bulabilir. Ameliyatta boşaltılan etmoid sinüs ve orta meaya kanama ve yapışıklıkları önlemesi için spongostan gibi emilebilen materyaller konabilir. Endoskopik sinüs cerrahisinde tampon kullanmaya gerek yoktur, septuma ve konkalara müdahele yapılırsa airvayli (nefes alınabilen) slikon tampon kullanılır, hastalar bu tamponlardan nefes alabilirler.
Komplikasyonlar; kanama (karotis, etmoid arter) olabilir, orbita travması (göz içine kanama, gözde hareket bozukluğu, endoftalmi), göz yaşı kanalı (nazolakrimal kanal) tıkanıklığı, beyin omurilik sıvısı kaçağı (BOS fistülü), kafa içi komlikasyonlar, menenjit, beyin apsesi, beyin içine hava kaçması (pnomosefali), hipofiz bezi yaralanması olabilir.
Ameliyat sonrası bakım, genellikle hastalar aynı gün taburcu edilir, kan sulandırıcı ilaç kullanan, tansiyon ve şeker gibi kronik hastalığı olanlar 1 gün hastanede bekletilebilir. Bir hafta antibiyotik, ağrı kesici, allerji ilacı ve kabuk oluşumunu engellemek için serum fizyolojik gibi damlalar kullanılır. Burun içerisinde kabuklanmayı önlemek ve mukozayı nemlendirmek için steril deniz suyu gibi spreyler 6-8 hafta kullanılabilir. Polipli, alerjik hastalarda ikinci haftadan itibaren kortizon içeren spreylere başlanabilir. Ameliyattan 1 hafta sonra ve 3 hafta sonra burun içerisindeki kabuk, krut, mukoid sekresyon ve pıhtı varsa temizlenir.
Endoskopik sinüs cerrahisini zorlaştıran durumlar, ameliyatta aşırı kanama olması, damarsal içeriği fazla tümörler (anjiofibrom gibi), ileri derecede iltihap olması, hipertansiyon, cerrahi travma, revizyon ameliyatı, kanama diatezi, kan sulandırıcı ilaç kullanımı, yaygın polipler, malign tümörler olabilir.